Carney kompleksi genellikle çocukluk çağında veya genç erişkinlik döneminde yani 18-20’li yaşlarda ortaya çıkan nadir görülen kalıtsal bir hastalıktır. Bu hastalık ciltte pigmentasyon adı verilen bazı cilt lekeleri ile kendini gösterir.
Ciltte ortaya çıkan bu lekeler koyu renkli küçük benekler şeklinde olup hastalığın en erken belirtilerindendir. Ancak Carney kompleksi sadece bu cilt lekeleri ile sınırlı değildir. Ciltte ve bağ dokusunda ortaya çıkan çeşitli tümörler de bu hastalığın bir parçasıdır. Bu tümörler genellikle iyi huyludur ancak nadiren de olsa kötü huylu olabilirler.
Carney kompleksi aynı zamanda endokrin yani hormon üreten bezlerde ortaya çıkan tümörlerle de karakterize edilir. Bu tümörler hormon dengesizliklerine yol açarak vücutta çeşitli problemlere neden olur. Örneğin adrenal bezlerde oluşan tümörler aşırı kortizol üretimine yol açarak Cushing sendromu gibi ciddi hormonal bozukluklara sebep olur. Bu tür hormonal dengesizlikler hastaların yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir ve doğru teşhis ile tedavi edilmezse hayatı tehdit edici durumlara yol açar.
Carney Kompleksi Belirtileri Nelerdir?
Carney kompleksi, ciltte ve bağ dokusunda ortaya çıkan çeşitli tümörlerle karakterize edilen nadir bir genetik hastalıktır. Bu tümörlerin büyük bir kısmını miksoma adı verilen bağ dokusu tümörleri oluşturur.
Miksomalar genel olarak iyi huylu tümörler olup yavaş büyürler ve genellikle belirli bir zarara yol açmazlar. Ancak bu tümörler bazen ciltte belirgin şişlikler veya kitleler şeklinde ortaya çıkabilir bu da estetik ve işlevsel sorunlara neden olur.
Carney kompleksinde miksomaların yanı sıra ciltte pigmentasyon olarak bilinen koyu renkli lekeler de yaygın olarak görülür. Bu lekeler hastalığın erken belirtilerinden biridir ve genellikle çocukluk çağında fark edilir.
Carney kompleksinde endokrin bezlerden kaynaklanan tümörler de sıkça görülür. Bu tümörler genellikle iyi huylu olup hormon üreten bezlerde gelişirler. Örneğin adrenal bezlerde veya hipofiz bezinde oluşan tümörler hormon dengesizliklerine neden olabilir ve bu durum hastaların genel sağlığını etkiler.
Ancak nadir durumlarda bu tümörler kötü huylu olabilir ve ciddi sağlık sorunlarına yol açar. Endokrin tümörlerin kötü huylu olması durumunda tedavi süreci daha karmaşık hale gelir ve cerrahi müdahale radyoterapi veya kemoterapi gibi daha agresif tedavi yöntemleri gerekir.