ABD Merkez Bankası (FED), 2024 yılının Kasım ayında aldığı bir karar ile politika faizinde önemli bir indirime gitmiştir. Bu karar FED’in ekonomik koşullara yönelik yaklaşımını ve faiz oranlarını şekillendirme stratejisini yansıtan önemli bir adım olarak dikkat çekiyor.
FED politika faizini 25 baz puan düşürerek yüzde 4.75 seviyesine çekmiştir. Bu adım piyasa beklentileri doğrultusunda ekonomik büyümeyi desteklemek ve finansal istikrarı korumak amacıyla atılmış bir adım olarak değerlendirilmiştir.
Faiz indirimi kararı özellikle ekonomik büyümenin yavaşlama eğiliminde olduğu bir dönemde alındı. Yüksek faiz oranlarının ekonomik aktiviteyi kısıtlaması ve tüketici harcamaları ile yatırım harcamalarını sınırlaması nedeniyle FED bu adımla birlikte büyümeyi destekleme amacını güttüğünü gösterdi.
Faiz indiriminin ardından kredi maliyetlerinin düşmesi ve finansal koşulların daha elverişli hale gelmesi bekleniyor. Bu durum hem hane halkı hem de işletmeler için daha uygun kredi olanakları yaratacak.
FED’in faiz indirimi kararı aynı zamanda enflasyonun kontrol altına alınması çabalarının da bir yansıması olarak görülüyor. Enflasyon oranlarının yüksek seyretmesi FED’in faiz artırımlarına gitmesine neden olmuştu ancak şimdi bu oranların gerilemesiyle birlikte daha gevşek bir para politikası uygulamaya geçilmiş oldu.
12 üyenin tamamı destekledi
Donald Trump’ın yeniden seçilmesiyle aynı hafta açıklanan karar finansal piyasalar için önemli bir dönemeç oldu. Bu gelişme Eylül ayında yapılan yarım puanlık faiz indiriminin ardından geldi ve ABD Merkez Bankası (FED) gösterge federal fon oranını %45 ile %475 arasında bir aralığa çekerek ikinci kez faiz indirimine gitmiş oldu. Bu karar Fed’in ekonomik büyümeyi desteklemeye yönelik politika hamlelerinin bir parçası olarak değerlendiriliyor.
FED’in faiz indirimi kararı ekonomik toparlanma sürecine katkı sağlamak amacıyla alınan stratejik bir adım olarak ön plana çıkıyor. Faiz indirimlerinin amacı kredi maliyetlerini düşürerek tüketici harcamalarını ve yatırımları teşvik etmek böylece ekonomik büyümeyi desteklemektir.
FED’in kararında önemli bir detay ise oylamayı yapan 12 üyenin tamamının faiz indirimini desteklemiş olmasıdır. Bu durum ekonominin mevcut koşulları ve geleceğe dönük beklentilerin geniş bir konsensüsle şekillendiğini gösteriyor. Faiz indirimi özellikle ekonomik büyümeyi teşvik etme amacını güden bir yaklaşımın parçası olarak piyasaların beklediği bir adım oldu.