Fil hastalığı, tıbbi adıyla lenfödem lenfatik sistemin işleyişinde meydana gelen bozukluklar sonucu ortaya çıkan kronik bir durumdur. Lenfatik sistem vücutta bağışıklık fonksiyonları ve sıvı dengesinin sağlanmasında hayati bir rol oynar. Bu sistem lenf sıvısı adı verilen ve bağışıklık hücrelerini taşıyan bir sıvıyı vücutta dolaştırır.
Lenf bezleri ve damarlarından oluşan bu sistem herhangi bir nedenle tıkandığında veya hasar gördüğünde lenf sıvısının normal akışı engellenir. Bu durum lenf sıvısının belirli bölgelerde birikmesine yol açar. Biriken sıvılar zamanla drene edilemez hale gelir ve bu da dokularda şişliklerin meydana gelmesine sebep olur.
Lenfödem, genellikle iki farklı şekilde ortaya çıkar: primer lenfödem ve sekonder lenfödem. Primer lenfödem genetik faktörlerden kaynaklanan bir durum olup doğuştan itibaren veya hayatın ilerleyen dönemlerinde ortaya çıkabilir. Lenf damarlarının gelişiminde meydana gelen bir bozukluk sonucunda lenf sıvısının düzgün bir şekilde dolaşamaması bu tür lenfödemin temel nedenidir. Sekonder lenfödem ise genellikle cerrahi müdahaleler radyasyon tedavisi enfeksiyonlar veya travmalar gibi dış etkenler sonucunda lenfatik sistemin zarar görmesi ile gelişir.
Fil Hastalığı Neden Olur?
Fil hastalığı, lenf sıvısının kan dolaşımına girmesi ve deri altına yayılması durumunda ortaya çıkabilen ciddi bir sağlık sorunudur. Bu durum vücudun lenfatik sisteminin düzgün çalışmaması sonucu meydana gelir. Lenf sıvısı vücuttaki protein açısından zengin bir sıvıdır ve bağışıklık sistemi için hayati bir öneme sahiptir.
Lenfatik sistem bu sıvıyı vücudun çeşitli bölgelerine taşıyan ve bağışıklık hücrelerini barındıran bir damar ağı olarak görev yapar. Lenf düğümleri ise bu sistemin filtresi olarak çalışır vücudu enfeksiyonlara ve kanser hücrelerine karşı korur.
Lenfödem, kanser tedavileri ile ilişkilendirilir özellikle radyasyon tedavisi gören hastalarda sıkça görülür. Radyasyon lenf damarlarına zarar verebilir ve bu hasar lenf sıvısının yeterince boşaltılamamasına neden olur. Bu durum zamanla fil hastalığının gelişmesine yol açabilir. Kanser tedavisinin yanı sıra bazı cerrahi müdahaleler de lenf yollarında kalıcı hasarlar bırakır. Özellikle lenf düğümlerinin çıkarıldığı operasyonlar lenfatik sistemin dengesini bozarak lenfödem riskini artırır.