Güney Kore Cumhurbaşkanı Yoon Suk-yeol yaptığı bir açıklamada ülkede sıkıyönetim ilan edildiğini duyurdu. Canlı yayında halka seslenen Yoon, bu kararın alınmasındaki temel amacın devletin içindeki Kuzey Kore bağlantılı unsurları temizlemek olduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı muhalefeti de hedef alarak hükümeti sistematik bir şekilde felce uğratmaya çalışmakla suçladı.
Cumhurbaşkanı Yoon’un bu açıklaması ülkede siyasi tansiyonu daha da yükseltti. Muhalefet partileri sıkıyönetim ilanının hukuki dayanağını sorgulayarak bu durumun demokratik değerlerle çeliştiğini savundu. Parlamento ise hızlı bir şekilde toplanarak sıkıyönetimin geçersiz olduğuna dair bir karar aldı. Bu hamle hem siyasi arenada hem de kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.
Sıkıyönetim ilanı ülke genelinde farklı tepkilere yol açtı. Hükümet yanlıları bu adımı devletin güvenliğini korumak adına atılmış bir zorunluluk olarak değerlendirirken muhalif gruplar ve sivil toplum kuruluşları bu kararın ifade özgürlüğü ve demokrasiye zarar vereceğini savundu.
Yaşanan bu olaylar Güney Kore’nin iç siyasetinde ciddi bir gerilime neden oldu. Sıkıyönetimin parlamentoda geçersiz kılınması hükümetin otoritesi ve aldığı kararların sorgulanmasına yol açtı. Bu süreç aynı zamanda Güney Kore’nin hem iç politikada hem de uluslararası arenada nasıl bir yol izleyeceği konusunda kritik bir dönemeç olarak değerlendiriliyor.
İktidar partisi karara veto etti
Güney Kore Cumhurbaşkanı Yoon Suk-yeol’un sıkıyönetim ilanı ülkede siyasi arenayı karıştırırken iktidar partisinden de tepki geldi. Halkın Gücü Partisi lideri Han Dong-hoon, sıkıyönetim kararını açıkça eleştirerek “yanlış bir adım” olarak tanımladı ve bu karara itiraz etti. Han yaptığı açıklamada sıkıyönetim ilanını halkla birlikte engelleyeceklerini ifade ederek güçlü bir muhalefet sergiledi.
Han Dong-hoon’un bu sert çıkışı sıkıyönetim kararına karşı yükselen tepkilerin yalnızca muhalefetle sınırlı olmadığını gözler önüne serdi. Ülkede artan tansiyon hem siyasi hem de toplumsal alanda derin bir tartışmayı tetikledi. Han’ın açıklamaları kendi partisinden de sıkıyönetime yönelik farklı görüşlerin olduğunu ortaya koyarak hükümet içerisindeki fikir ayrılıklarına işaret etti.
Öte yandan Güney Kore Dışişleri Bakanlığı da bu kritik gelişmeler karşısında harekete geçti. Bakan Cho Tae-yul’un sıkıyönetim kararının ardından üst düzey yetkililerle toplantı kararı aldığı duyuruldu. Bakanlık bu adımla hem ulusal hem de uluslararası arenada olası etkileri değerlendirmeyi amaçlıyor.