Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

İstanbul depreminde 34 bin bina hasar görecek!

Afet ve Acil Durum

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın (AFAD) hazırladığı İstanbul İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) çerçevesinde yapılan analizlere göre İstanbul’da meydana gelebilecek 7 ve üzeri büyüklükteki bir depremde ciddi yapısal zararlar yaşanacağı öngörülüyor. Raporda yer alan verilere göre böyle bir sarsıntı sonucunda şehir genelinde yaklaşık 34 bin binanın ağır hasar göreceği tahmin ediliyor.

İRAP kapsamında hazırlanan senaryolarda İstanbul’un deprem riski en yüksek metropollerden biri olduğu bir kez daha net bir şekilde ortaya konuldu. Rapora göre hasar görecek binaların önemli bir kısmı eski yapı stokundan oluşuyor ve bu binalar depreme dayanıklılık açısından kritik risk taşıyor.

Ayrıca büyük bir depremin ardından sadece konutlar değil altyapı hizmetleri yollar, köprüler ve hastaneler gibi kritik yapılar da etkilenebilecek. –

Riskli ilçeler belli oldu

İstanbul’un birçok ilçesinin yüksek deprem riski taşıdığı hazırlanan raporlarla bir kez daha ortaya konuldu. Yapılan değerlendirmelerde özellikle fay hatlarına yakınlığı nedeniyle Avcılar ilçesinin çok yüksek deprem tehlikesine sahip olduğu vurgulandı.

Avcılar’da yerel zemin koşullarının elverişsiz olması ve mevcut yapı stokunun güncel inşaat yönetmeliklerine uygun olmaması ilçenin risk seviyesini daha da artıran faktörler arasında gösterildi.

Benzer şekilde Marmara Denizi kıyısında yer alan diğer ilçelerde de ciddi risklerin bulunduğu belirtildi. Adalar, Bahçelievler, Bakırköy, Beylikdüzü, Büyükçekmece, Küçükçekmece, Maltepe, Tuzla, Üsküdar, Zeytinburnu ve Sultanbeyli gibi ilçeler ile bu bölgelerin çevresindeki mahallelerin olası büyük bir İstanbul depreminde yoğun şekilde etkilenmesi bekleniyor.

Uzmanlar özellikle eski yapıların ağırlıklı olduğu bu bölgelerde hasar ve can kaybı riskinin daha yüksek olduğuna dikkat çekiyor. Bu nedenle hem bireysel hem de kurumsal düzeyde acil önlemler alınması gerektiği ifade ediliyor.