Kolera, Vibrio cholerae bakterisinin bulaştığı yiyecek veya içeceklerin tüketilmesi sonucunda ortaya çıkan ciddi bir bağırsak hastalığıdır. Bu hastalık insan vücuduna giren bakterilerin bağırsaklara yerleşmesiyle şiddetli ishal ve su kaybına yol açarak kendini gösterir. Bu hastalık genellikle temiz su kaynaklarının yetersiz olduğu ve sanitasyon koşullarının kötü olduğu bölgelerde özellikle az gelişmiş ülkelerde daha yaygındır.
Koleranın yayılma riski hijyen kurallarına uyulmayan yerlerde kontamine su ve yiyeceklerin tüketilmesi ile artar. Bu nedenle temiz suya erişim ve uygun kanalizasyon sistemleri kolera salgınlarının önlenmesi açısından hayati öneme sahiptir.
Kolera bakterisi insandan insana doğrudan bulaşmasa da enfekte bir kişinin dışkısıyla kirlenmiş su veya gıda maddeleri yoluyla yayılır. Bu durumda hijyen ve sanitasyonun yeterli olmadığı bölgelerde salgınlar hızla büyür.
Vibrio cholerae bakterisi vücuda girdikten sonra bağırsaklarda çoğalarak toksin üretir ve bu toksinler bağırsak duvarında hasara yol açarak aşırı sıvı kaybına neden olur. Bu durum hastada şiddetli ishal ve kusma ile sonuçlanır. Eğer zamanında tedavi edilmezse ciddi dehidrasyon ve elektrolit dengesizliği gelişebilir ki bu durum yaşamı tehdit edebilir.
Kolera Belirtileri Nelerdir?
Bu hastalık, Vibrio cholerae bakterisi ile enfekte olduktan yaklaşık 12 saat ila 5 gün içinde belirgin semptomlarla ortaya çıkar. Hastalık genellikle pirinç suyu gibi tanımlanan aşırı sulu ishal ve kusma belirtileri ile karakterizedir.
Enfeksiyonun ciddiyeti kişiden kişiye değişebilmekle birlikte bazı hastalar semptomların başlamasından kısa bir süre sonra ciddi sağlık sorunları yaşar. Bu durum özellikle yeterli tedavi sağlanamadığında ciddi komplikasyonlara yol açar. Kolera vücudun hızla su ve elektrolit kaybetmesine neden olduğu için hayati tehlike arz eden bir hastalık olarak bilinir.
- Bol sulu ishal
- Kusma
- Karın ve bacaklarda kramp
- Vücutta aşırı sıvı kaybı
- Şok
- Ağız kuruluğu
- İdrar çıkışında azalma
Bu belirtiler vücudun hızla sıvı kaybetmesine neden olarak hastada ciddi dehidrasyon ve elektrolit dengesizliği yaratır. Tedavi edilmezse kolera hastalığı hızlı bir şekilde şoka ve ölüme yol açar. Bu nedenle kolera belirtileri gösteren kişilerin hızlı bir şekilde tıbbi yardım alması hayati öneme sahiptir.
Kolera tedavisinde en etkili yöntem hastanın kaybettiği sıvı ve elektrolitlerin hızla yerine konulmasıdır. Oral rehidrasyon tuzları bu amaçla yaygın olarak kullanılmaktadır ancak daha ciddi vakalarda intravenöz sıvı tedavisi gerekir.