Nöbetçi Eczaneler
Depreme ilişkin açıklamada bulunan Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür ise bu tür depremlerin Marmara Bölgesi’nde beklenen büyük İstanbul depreminin habercisi olabileceğine dikkat çekti.
Görür, deniz tabanındaki fay hatlarının uzun süredir gerilim biriktirdiğini ve bu tür sarsıntıların o gerilimin zaman zaman boşaldığının bir göstergesi olabileceğini vurguladı. Uzmanlar bölge halkının afet bilinciyle hareket etmesinin hayati önem taşıdığını belirtiyor.
Marmara Denizi’nde meydana gelen ve kısa sürede tüm İstanbul’u etkisi altına alan sarsıntılar kentte büyük bir tedirginliğe yol açtı. İlk olarak 4.0 büyüklüğünde hissedilen deprem özellikle deniz açıklarında gerçekleşmesi nedeniyle hafif atlatıldı. Ancak aradan çok geçmeden Silivri açıklarında kaydedilen 6.2 büyüklüğündeki şiddetli deprem vatandaşlarda panik havası oluşturdu.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) merkez üssü Marmara Denizi olan ve yerin yaklaşık 12 kilometre derinliğinde meydana gelen bu güçlü sarsıntının İstanbul genelinde geniş bir alanda hissedildiğini duyurdu.
AFAD yetkilileri, depremin ardından ilk etapta can kaybı veya ağır hasarla ilgili bir bildirim alınmadığını ifade etti. Ekiplerin saha taramalarına hızla başladığı belirtilirken bölgedeki yetkililer halkı dikkatli olmaya ve artçı sarsıntılara karşı tedbirli davranmaya davet etti.
“7’nin üzerinde olacak”
Özellikle Kumburgaz Fayı üzerinde gerçekleşen bu sarsıntılar farklı büyüklüklerde kaydedilmekle birlikte uzmanlara göre beklenen büyük İstanbul depreminin habercisi değil. Ancak bu tür küçük ve orta ölçekli depremler fay hattı üzerindeki gerilimi artırarak daha büyük bir kırılmanın önünü açabilir.
Konuya dair değerlendirmede bulunan uzman isimler, Marmara Bölgesi’nde meydana gelen bu sarsıntıların büyük depreme zemin hazırlayan stres birikiminin göstergesi olduğunu belirtiyor. Yapılan açıklamalara göre Kumburgaz segmenti üzerinde biriken enerji her geçen gün artmakta ve fay hattı kırılma noktasına doğru sürükleniyor. Bu durum bölgede 7’nin üzerinde bir deprem olasılığını kuvvetlendiriyor.
Uzmanlar Marmara Denizi’ndeki bu hareketliliğin ciddi şekilde takip edilmesi gerektiğinin altını çiziyor. Zira küçük sarsıntılar her ne kadar tek başına tehlike yaratmasa da fay hattındaki baskının arttığına işaret ediyor. Yetkililer vatandaşların bu süreci dikkatle izlemesi ve olası bir depreme karşı hazırlıklı olması gerektiğini vurguluyor.