Kızılırmak üzerindeki en dar ve en uzun geçit olarak bilinen Şahinkaya Kanyonu, dağ oluşumu (orojenez) ve akarsu aşındırması sonucu oluşmuştur ve 2,5 km uzunluğa sahiptir. Vezirköprü İlçesi’nde Altınkaya Baraj Gölü’nde yer alan bu eşsiz doğa harikası, hem yerli hem de yabancı turistlerin büyük ilgisini çeker.
Kanyonun 3 bin 250 metre uzunluğunda olduğu ve su derinliğinin ortalama 106 metreye ulaştığı, kanyon yüksekliğinin ise 340 metreye kadar çıktığı belirtilmiştir. Çeltek köyü mevkiinde bulunan Şahinkaya Kanyonu, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından turizm bölgesi ilan edildi. Bu karar, 05/06/2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Şahinkaya Kanyonu, Kızılırmak Nehri’nin doğal aşındırma süreci sonucunda oluşmuş ve yıllar içerisinde benzersiz bir jeolojik yapıya sahip olmuştur. Kanyon, Altınkaya Baraj Gölü’nün sularıyla beslenmekte olup, çevresindeki doğa manzaraları ve muhteşem kaya oluşumlarıyla ziyaretçilerine unutulmaz anlar yaşatır.
Su seviyesinin mevsimsel değişikliklerle farklılık gösterebildiği kanyon, yaz ve bahar aylarında özellikle ziyaretçi akınına uğrar. Doğa yürüyüşleri, tekne turları ve fotoğrafçılık gibi etkinlikler için ideal bir mekan olan bu kanyon, doğa severler ve macera arayışındaki gezginler için vazgeçilmez bir destinasyon haline geldi.
Şahinkaya Kanyonu Özellikleri
Vezirköprü’nün yaklaşık 17 kilometre kuzeybatısında yer alan Şahinkaya Kanyonu, bölgenin doğal ve tarihi zenginliklerinden sadece biridir. Kanyon, Altınkaya Barajı’nın en dar yeri olma özelliği ile dikkat çekmekte olup, yaklaşık 1500 metre uzunluğa sahiptir.
Bu doğal güzellik, ziyaretçilerine hem büyüleyici manzaralar sunuyor hem de tarihi bir yolculuğa çıkarma fırsatı veryor. Vezirköprü’de sadece Osmanlı ve Selçuklu dönemlerine ait izler değil, aynı zamanda Hititler dönemine kadar uzanan zengin bir medeniyet geçmişi bulunuyor.
Vezirköprü‘nün tarihi ve kültürel zenginlikleri, sadece yerli turistlerin değil, yabancı ziyaretçilerin de ilgisini çekiyor. Hitit dönemine ait kalıntıların yanı sıra, Osmanlı ve Selçuklu mimarisinin örnekleri de bu bölgede mevcuttur. Bu tarihi miras, Vezirköprü’nün kültürel dokusunu zenginleştirmekte ve bölgeyi bir açık hava müzesi haline getirmektedir. Hitit Krallarının kutsandığı bu topraklarda yürütülen arkeolojik kazılar, yeni keşiflerle tarihimizin daha derinliklerine ışık tutar. Alman arkeologlar tarafından gerçekleştirilen bu çalışmalar, bölgenin uluslararası alanda da tanınmasına katkıda bulunuyor.