Samsun Göğceli Camii, Samsun’un Çarşamba ilçesinde tarihi Göğceli Mezarlığı içerisinde yer alan önemli bir yapıdır. Anadolu’nun en eski ahşap camilerinden biri olarak bilinen Göğceli Camii, hem mimari özellikleri hem de taşıdığı tarihi değerle dikkat çekiyor. Bu cami ahşap mimarinin en güzel örneklerinden biri olarak kabul edilmekte ve yapıldığı dönemin zanaatkarlık becerilerini yansıtan bir eser olarak öne çıkmaktadır.
Göğceli Camii’nin tarihi 13. yüzyıla kadar uzanır. Cami tamamen ahşap malzemeden inşa edilmiştir ve yapımında çivi kullanılmamıştır. Bu teknik caminin dayanıklılığını artırmış ve yıllar boyunca ayakta kalmasını sağlamıştır. Cami dikdörtgen planlı olup tek katlı bir yapıya sahiptir. Tavanı ahşap kirişlerle desteklenmiş ve ince işçilikle süslenmiştir. Caminin iç mekanında sade ancak zarif bir dekorasyon anlayışı hakimdir.
Samsun Göğceli Camii Hakkında Bilgi
Samsun’un Çarşamba ilçesinde yer alan Samsun Göğceli Camii, Göğceli Mezarlığı içerisinde saklı bir hazine gibi duran tarihi ve mimari açıdan büyük öneme sahip bir yapıdır. Bu eşsiz cami 1206 yılında Anadolu Selçuklu Sultanı I. Gıyaseddin Keyhüsrev döneminde inşa edilmiş olup Karadeniz Bölgesi’nin en güzel camilerinden biri olarak dikkat çeker.
Caminin inşa edilmesinde kullanılan teknik ve malzemeler onu diğer camilerden ayıran en belirgin özelliklerden biridir. Samsun Göğceli Camii, tamamen ahşap malzemelerle yığma tekniği kullanılarak ve hiçbir çivi kullanılmadan yapılmıştır. Bu teknik caminin dayanıklılığını artırmış ve yüzyıllar boyunca sağlam bir şekilde ayakta kalmasını sağlamıştır.
Ahşabın doğallığı ve işçiliğin inceliği bu camiyi mimariye ilgi duyan herkes için bir cazibe merkezi haline getirir. Yüzyılların eskitmediği bu yapı zamanın ruhunu ve Selçuklu dönemi mimarisinin inceliklerini bugün bile yaşatmaya devam ediyor.
Göğceli Camii, 392 metrekarelik bir alanı kaplayarak Türkiye’nin en büyük ahşap camisi unvanını taşır. 300 kişilik kapasitesi ile bu cami hem yerel halk için bir ibadet yeri hem de Çarşamba ilçesini ziyaret edenler için mutlaka görülmesi gereken bir durak olarak öne çıkar. Caminin iç mekanı ahşabın sıcak ve doğal tonlarıyla huzur veren bir atmosfer yaratır. Ziyaretçiler bu caminin içindeki mistik havayı solurken aynı zamanda Selçuklu döneminin mimari zenginliklerine tanıklık etme fırsatı bulurlar.